🧠 Was ist Gehirnkybernetik?

Das Konzept der Gehirnkybernetik wurde erstmals von Alexander Friedrich Marfeld in seinem Werk Kybernetik des Gehirns eingeführt. Der Mensch kann nur in dem Maße perfektere Maschinen herstellen, wie er sich selbst kennt – und das wichtigste Organ in der Kybernetik ist zweifellos das Gehirn. Je besser das Gehirn verstanden wird, desto weiter kann sich die Kybernetik als Wissenschaft entwickeln.

Wie auch Toygar Akman betont, muss ein Kybernetiker zuallererst die Informationsübertragungszentren im Gehirn analysieren und diese mit einem Computer vergleichen. Daraus ergibt sich eine doppelte Betrachtung: Zum einen die Kommunikation zwischen dem Gehirn und den zugehörigen Organen, zum anderen die Informationsübertragung zwischen dem Gehirn und einem Computersystem. In dem Maße, wie sich diese Analogie zwischen Gehirn und Computer weiterentwickelt, wird sich auch die Kybernetik selbst weiter entfalten [1].

Laut Rodvick könnten Computer, die als eine Art „künstliches Gehirn“ fungieren, in naher Zukunft direkt mit dem menschlichen Gehirn kommunizieren und objektive psychoanalytische Diagnosen stellen [2].


🧬 Die Funktionsweise des Gehirns

Unser Gehirn arbeitet in einer bemerkenswerten Harmonie. Einerseits nimmt es sensorische Reize wie Druck, Temperatur, Schmerz, Geruch und Geschmack bis ins feinste Detail wahr und verarbeitet sie. Andererseits steuert es über das Zusammenspiel von Vorderhirn, Hinterhirn und Hirnstamm auch die Koordination mit anderen autonomen Systemen. So wie jedes Organ im menschlichen Körper seine Funktionen in vollkommener Abstimmung erfüllt, agiert auch das Gehirn in vollkommener Balance.

Ein Beispiel verdeutlicht die Wechselwirkung zwischen der Großhirnrinde (Kortex) und dem autonomen Nervensystem:

„Zahlreiche alltägliche Beobachtungen deuten auf eine Verbindung zwischen der Hirnrinde und dem vegetativen Nervensystem hin: Blässe oder Erröten im Zustand von Angst oder Aufregung, Schwitzen, Blutdruck- und Herzfrequenzveränderungen. Einige Menschen können durch Willenskontrolle ihre Emotionen so weit steuern, dass sie sogar autonome Funktionen wie Pupillenreaktionen oder Herzschlag bewusst beeinflussen. All dies deutet auf eine regulierende Wirkung der Großhirnrinde auf das autonome Nervensystem hin.“ [3]


🧠💻 Die Beziehung zwischen Gehirn und Computer

Ist es möglich, eine neue Methode oder Technik zu entwickeln, um die Informationsübertragung zwischen Gehirn und Computer zu ermöglichen? Die Antwort auf diese Frage lautet: Ja. Marfeld sieht in der „Bionik“ – einem Kunstwort aus Biologie und Elektronik – das natürliche Ergebnis kybernetischer Forschung am Gehirn. Er erklärt:

„Die Bionik befasst sich mit der Entwicklung technischer Systeme, die sich an biologischen Organismen orientieren. Bionik und Bio-Kybernetik beschäftigen sich nahezu mit denselben Themen.“ [4]


📚 Literaturverzeichnis

  1. Akman, T. (2003). Sibernetik: Dünü, Bugünü, Yarını. İstanbul: Kaktüs Yayınevi, S. 208.

  2. Rodvic, D. (1975). As Man Becomes Machine. London: Sphere Books, S. 106.

  3. Winterstein, H. (1957). Fizyoloji. İstanbul, S. 406.

  4. Marfeld, A. F. (1973). Kybernetik des Gehirns. Hamburg, S. 276.


Beyin Sibernetiği Nedir ?

Beyin sibernetiği kavramı ilk olarak Alexander Friedrich Marfeld tarafından, “Beynin Sibernetiği” adlı kitapta kullanılmıştır. İnsan kendini tanıyabildiği ölçüde daha mükemmele yakın makineler üretebilir. Sibernetik için de en önemli organ beyindir. Beyin tanınabildiği ölçüde sibernetik bilimi ilerleyebilir. Bu nedenle sibernetikle uğraşan bilim adamlarının öncelikle beyni ve işleyişleriyle ilgilenmeleri gerekir. Toygar Akman’ında belirttiği gibi, bir sibernetikçi, konuyu ele aldığı zaman her şeyden önce beynin içindeki bilgi iletim merkezlerini bir bilgisayar ile değerlendirmeyi düşünür. Bu nedenle de beynin kendisine bağlı organlar arasındaki haberleşme yanı sıra bilgisayar ile bilgi iletimini de göz önünde bulundurur. Bu beyin – bilgisayar analojisi geliştiği oranda sibernetik de gelişecektir.”[1]Rodvick’e göre beden ve akıl sağlığın tespitlerinde kullanılmak üzere aslında “yapay beyin” olarak adlandırılabilecek nitelikteki bilgisayarlar, yakın bir gelecekte  “nesnel psiko-analiz yapabilecek şekilde doğrudan insan beyniyle iletişim kurabilirler. [2]

Beynimiz muhteşem bir ahenkle çalışmaktadır. Bir yandan terminal duyulardan gelen basınç duyusu, ısı duyusu, ağrı duyusu, koku alma duyusu, tad duyusu vb. en ince ayrıntılarına kadar algılamakta ve ayırt edilmektedir. Öte yandan ön beyin, arka beyin ve beyin sapı sistemlerinin, diğer otonom sistemlerle bir arada ve koordineli bir biçimde çalışmasını ayarlamaktadır.  İnsan vücudunun içerisindeki her organ gibi beyin de mükemmel bir uyum içerisinde işlevlerini yerine getirmektedir. Beyin korteksi ile otonom sinir sistemi arasında ki ilişkiyi şu örnekle inceleyelim:

“Bir çok gündelik gözlemlerimiz, ‘Beyin Korteksi’ ile otonom sinir sistemi arasında, bir ilişkinin bulunduğunu işaret etmektedir: Korku ve heyecan anında yüzün sararması ya da kızarması, terleme, kan basıncının ve kalp vurgularının değişmesi gibi. Bazıları, iradeyi terbiye etmek ve kuvvetlendirmek suretiyle heyecanlarını kontrol edebilir hatta pupilla sfinkteri, kalp vurumu gibi bazı otonom fonksiyonlara dahi, iradesel olarak hakim olabilirler. Bütün bunlar, korteksin otonom sinir sistemi üzerine ayarlayıcı bir etkisi olduğunu işaret etmektedir.”[3]

Beyin İle Bilgisayar Arasındaki Bağıntı

Peki, beyin ile bilgisayar arasında bilgi – iletişim sağlayacak yeni bir yöntem veya teknik geliştirilemez mi? Sorumuzun cevabı, “Evet!” olabilir. Marfeld, bir yanda biyoloji diğer yanda elektronik kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş olan “biyonik” biliminin, bey üzerine yapılan sibernetik çalışmaların doğal bir sonucu olduğunu ileri sürmektedir.  Marfeld şöyle söylemektedir:

“Biyonik, organizmaları örnek alan mühendislik sistemlerinin geliştirilmesi çalışmalarıdır. Biyo-sibernetik ve biyonik, hemen hemen aynı konu ile uğraşmaktadır.”[4]

1 Akman. T. (2003). Sibernetik Dünü, Bugünü, Yarını, İstanbul: Kaktüs Yayınevi. s.208.

2 Rodvic. D. (1975). As Man Becomes Machine, Sphere Books. London. s.106.

3 Wıntersteın.H. (1957). Fizyoloji, İstanbul, s.406.

4 Marfeld. A.F. (1973). Kybernetik Des Gehirns, Hamburg. s.276.