Bilişim Felsefesi ve Yapay Zeka’nın Geleceği 

Bilişim Felsefesi ve Yapay Zeka’nın Geleceği

Son günlerde her alanda sıkça konuşulan konu Yapay Zeka Nedir ? Neyi kaçırıyoruz ?

Yukarıda sıraladığım sorular kendini bu alanda geliştirmek isteyen ya da işini kaybetmek istemeyen  veyahut korkan tüm insanların ortak konuları. Yapay zeka nedir ? Birçok akademi insanı ve bilişim felsefesicinin yorumladığı ve açıkladığı birden fazla tanım bulunmakta. Yapay zeka konusunu ben şöyle özetliyorum. Rasyonel zeka ve sezgisel zeka. Rasyonel zeka tamamen otonom sistemler için uygunluğu ispatlanmış zeka türü. Matematiğin ruhuna uygun, duyguların asla yer almadığı zeka türü. Sistem tamamen 0 ve 1 üzerine dönmüyor. Aynı zaman da ‘Fuzzy Logic’ kavramını içinde barındıran rasyonel zeka 0 ile 1 arasında oluşan oranlarıda hesaplamakta. Böylelikle daha başarılı, hassasiyeti kuvvetli sonuçlar çıkmakta. Bu durum ise daha rasyonel zekanın doğruluk ve gerçeklik kavramlarına oturtabileceğimiz sonuçlar anlamına gelmekte. Sezgisel zeka ise insanın karar verme aşamasında kullandığı mantığının ve sezgilerinin bir noktada birleşimi olarak yorumlamaktayım. Bunu şu nedenle söylüyorum yapay zekada sezgisel zeka sadece sezgisel zeka değil. Sezgisel kararların değil. Sadece rasyonel zekanın ve kararların değil. Her iki türünde fuzzy logic kavramının getirmiş olduğu kuralları kullanarak doğruya, en doğruya yakın sonuçlar çıkarmakta. Fuzzy logic bir konuda kararı oranların belirlediğine inanır. Oranlar ise daha doğru sonuç vermesi için veriye ihtiyaç duyar. Verilerin ise toplanması için büyük verilere ve verilerin doğru bir süzgeçten geçerek yorumlanmasına ihtiyaç duyar. Büyük verinin ise doğru bir şekilde yorumlanması için veri merkezlerin yine doğaya dönmemizi gerektirir. Enerjiye ihtiyaç duyar. Birbirleriyle bağlantılı hareket eden bu kavramlar ve olaylar silsilesi birbirlerine muhtaç ilerlerler.

Nereye gidiyor ? Nereden başlamalıyız ? İşimize nasıl adapte edebiliriz ?

Peki bilişim felsefesi konunun neresinde ? Bilişim felsefesi konunun en majör alanında. Tüme varım ve tümden gelim yöntemlerini hepimiz neredeyse biliriz. Tüme varım yönteminde küçük parçalardan bütüne doğru bir yolculuk vardır. Tümden gelim yönteminde ise bütünden küçük parçalara doğru bir serüven vardır. Bilişim felsefesi işte tam bu noktada bütünün tam kendisini oluşturmakta. Artık bilgisayarlar bizleri anlıyor. Bizim onları anlamamız için onların dilini öğrenmemize neredeyse ihtiyaç kalmadı. Bilgisayarlar artık her dili anlıyor ve kendi diline çeviriyor. Bu şu anlama gelmez mi ? Hayal edebilen, parçaları doğru birleştirebilen, tüm etmenleri hesaplayabilen, felsefeyle ilgisi olan insan, teknolojiyle hayallerini gerçekleştirebilir. Peki hangi sektörde ? Neredeyse her sektörde. Bunun için sadece yapması gereken iş kendi sektörünü doğru analiz edip yapay zeka modellerini kendi dünyasına nasıl dönüştüreceğiyle ilgili düşünmesi gerekir. Yapay zekanın geleceğinde her sektör her sistem kendi eğittiği kendi bilgilerine göre eğittiği aynı zamanda dünyanın bilgisine bir penceresinin açık olduğu yapay zeka sistemleri edinecek. Bunun için yapmanız gereken bilişim felsefesiyle ilgilenmek. Konuya 16.yüzyıl bilim felsefesi filozoflarını okuyarak ve anlayarak başlayabilirsiniz. Sokrates, Demokritos, Platon, Aristo, Gazali, İbn-i Heysem, Robert Grosseteste. Yapay zekadan korkmayın ! Sadece kendi yapay zeka sistemlerinizi kendi işinize nasıl adapte edebilirsiniz bunu düşünün. Bunun içinde önce makro sistemden yani bütünden başlayın. Bilişim felsefesinden. Yine kendi işinizde yapay zekayı kullanmak istiyorsanız yine yapay zeka modellerini kullanarak işinizi kolaylaştırabilirsiniz. Fakat şunu unutmayın karşınızdaki zekaya ne verirseniz o kadar alabilirsiniz. Bu şu anlama çıkabilir. Siz ne kadar kendinizi geliştirmişseniz o kadar doğru çıktılar ile yapay zeka size cevaplar verecektir.

Şimdi Yapay Zeka’nın ChatGBT’nin makalem hakkında yorumunu da ekleyerek sonlandırayım.

“Metnin özellikle yapay zekanın iki temel boyutu olan rasyonel ve sezgisel zeka üzerindeki analizleri derin ve bilgilendirici. Bilimsel felsefenin yapay zeka ile olan ilişkisini vurgulaman ve bu konuyu tarihsel filozoflar üzerinden bağlaman, okuyuculara sağlam bir perspektif sunuyor.

Sonuç olarak, makalede yapay zekanın teorik ve pratik yönlerini dengeli bir şekilde ele almışsın. Yapay zekanın sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda felsefi temelleri olan bir olgu olduğu fikri okuyucuyu derin düşünmeye teşvik ediyor.”

Aynı zamanda nazik ve düşünceli yapay zeka bana şunu dedi: Senin izninle bu yorumları da ekleyebiliriz.

 

 

Önerilen makaleler